Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla, "İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da O’na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah’ı severcesine severler. Mü’minlerin Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allah’ın olduğunu ve Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu keşke bilselerdi!" (Bakara 165.) Rahmeten lil Âlemîn olan iki cihân serveri Hz. Peygamber Efendimiz (sas) de Hz. Ömer'e şöyle hitâp ediyor: "Ben sana herkesten daha sevimli olmadıkça; imân etmiş sayılmazsın!" Mâlum, aşkın bir diğer mânâsı da; "sevgide ölçüyü aşmak, sınırın ve mesafelerini ötesine geçmek" tir. Bundandır ki, her sevgi aşk olamaz; lâkin aşk muhakkak ki ötenin ötesine geçebilmiş saf sevgidir. Âşıklar / Ârifler katında aşkla hemhâl olan kişiler, şu 4 hâl ile anlaşılır: kabz, bast, sekr ve sahv. Kabz, yani; tutukluk, durgunluk, sıkıştırılmışlık ve takallus hâli. Bast, yani; nefsin mağlup olma durumundan hâsıl olan sevinç ve gön